4 Ekim 2007 Perşembe

ZEYTİN ÇİÇEK SAP SOKANI

I-ZEYTİN ÇİÇEK SAP SOKANI
(Calocoris trivialis Costa.} (Het.: Miridae ))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Erginler 7-8 mm boyundadır. Genel görünüş; itibarı ile uzunca bir vücut yapışma sahiptir. Renk yeşilimsi olup erkekleri dişilere nazaran daha koyu renklidir. Baş küçük bir üçgen şeklindedir. Antenlerde genellikle sarımsı yeşil renk hakim olmakla beraber segmentleri arasında renk farklılıkları mevcuttur. Kanatlar şeffaf, damarlar gayet barizdir. Karın kısmı ve bacaklar sarımsı yeşil renklidir. Abdomenin uç kısmı erkek ve dişide farklı yapılışta olup, erkeklerde bu sivri bir kısımla son bulduğu halde, dişilerde bir yarık şeklinde görülür. Dişiler erkeklere nazaran daha uzunca bir vücut yapısına sahiptir. Şekil itibariyle bir muzu andıran yumurta açık krem rengindedir. Üzeri düz ve pürüzsüzdür.
Yumurtadan ilk çıkan nimfler yeşil renklidir. İlk dönemlerde hareketlen nisbeten yavaştır. Zaman geçtikçe hareketleri artar ve özellikle son donemde yani 5'nci dönemde kanat izleri belirgin hale gelir.
Kışı sürgünlerde açılan yarıklar içinde yumurta halinde geçirir. Havaların ısınmaya başladığı mart sonu-nisan başlarında yumurtalar açılmaya başlar. Çiçek salkımlarının belirgin bir hal aldığı bu dönemde tek tuk bu zararlının nimflerine rastlanır. Çiçek salkımlarının gelişme periyodu içinde zararlı çıkışında da süratli bir artış görülür. Nimf ve ergin dönemleri tamamen zeylinde geçer. Gerek nimf ve gerekse erginler hortumlarını çiçek tomurcuklarına sokarak beslenirler. Nimfler oburca beslenmeleri sonucu gelişmelerini genellikle nisan ayı sonuna kadar bitirirler ve ergin dönemine geçerler. Cinsel olgunluğa ulaşan dişiler çiftleşmeyi müteakip yumurta koyma boruları vasıtasıyla genç sürgünlerin kabuk kısmı üstünde açtıkları yarıklar içine bırakırlar. Bir ergin dişi elliye yakın yumurta bırakabilir. Bu zararlı yılda bir döl verir.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
C. trivialis doğrudan doğruya bir çiçek zararlısıdır. Çiçek tomurcuklarının belirmesi ve kabarması ile başlayan zarar çiçeklerin meyve bağlamasına kadar devam eder. Zarar nimf devresinde başlamakla beraber ergin döneminde böcek oburca beslendiği için daha da artar.

Her iki dönemde de böcek, hortumu vasıtasıyla önce tomurcuğun çanak yaprağını ve daha sonra çiçek iç organlarını emmek suremle beslenir. Çanak yaprağının emilmesi sırasında dairevi bir leke meydana gelir. Zaman ilerledikçe emgi yeri koyulaşır, çiçek açılamaz, renk kahverengiye dönüşür ve neticede zarar gören tomurcuk kuruyup dökülür. Açılmış çiçeklerde de üreme organlarının tahrip edilmesi sııretiyle de zararı devam eder. Normal yıllarda bir çiçek salkımındaki 30-40 tomurcuktan 4-X tanesi bu zararlıya hedef olmakta ve meyve bağlıyamamaktadır.
Bundan başka bu böcek için tesbit edilen diğer hır zarar sekli daha vardır ki bu da ergin dişi tarafından yumurta koymak için genç sürgünler üzerinde ovipozitor vasıtasıyla açılmış olan yaralardır. Böylece sürgünler sanki dolu vurmuş gibi bir görünüm alırlar. Bu gibi sürgünlerde gelişme yavaş olur Bu zararlı Adana, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Muğla ili zeytinliklerinde yaygındır.
3. KONUKÇULARI:
Ana konukçusu zeytindir. Tesadüfen zeytin altlarında bulunan otumsu bitkilerde ve civarda bulunan meyve ağaçlarında da görülebilir.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Bu konuda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kimyasal Mücadele
5.1.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Çiçek açım zamanında nimf ve erginlerin zararlı olmaya başladığı Nisan sonu Mayıs başlarında ağaç başına 25 civarında zararlı tesbit edildiğinde ilaçlamaya geçilir. Bu zararlı ile mücadele zeytin güvesi çiçek nesil mücadelesi ile aynı zamana rastlandığında özellikle bu zararlıya kimyasal bir mücadeleye gerek yoktur. Ancak salgın yıllarında ayrı bir mücadele düşünülür.
5.1.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Bu zararlı ile yapılacak mücadelede toz ilaçlar için motorlu veya motorsuz tozlayıcılar ile emülsiyon preparatlar için yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.
5. l .3. İlaçlama Tekniği
Kullanılacak toz ve emülsiyon preparatlarda kaplama şeklinde bir ilaçlama yapılmalıdır.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İlaçlamadan 2-3 gün sonra ilaçlı sahadan bir ağaç tesadüfen seçilir, altına beyaz bir çarşaf serilir, daha önce de belirtildiği gibi ani etkili bir ilaçla ilaçlanır. 20 dakika bekledikten sonra çarşaf üzerine bu zararlıdan kaç tane düştüğü bulunur ve ilaçlama öncesi bulunan rakamla mukayese edilerek başarı oranı hesaplanır.
II-ZEYTİN GÜVESİ
(Prays oleae Bern.) (Lepidoptera: Hyponpmeutidae))
l. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Ergin kelebeğin boyu 7-8 mm, kanat açıklığı 13-16 mm kadardır. Genel görünüşü gümüşi renklidir. Üst kanatların üzerinde siyah renkli lekeler ve kenar uçlarında da gümüşi renkli saçaklar bulunur. Antenler 3-4 mm uzunluğunda ve kıl gibidir. Dişilerin vücudu erkeklerden daha tombul yapılıdır.
Yumurta 0.25 mm çapında ve basık kubbe biçiminde olup üzerinde arı peteğini andıran desenler bulunur. Genç yumurta önce şeffaf, açılmaya yakın kirli beyaz ve sarımsı renk alır. Tırtılları, genellikle kirli beyaz ve sarımtrak renkte olup, olgun tırtılın boyu 8-10 mm kadardır. Vücudun iki yanında boydan boya koyu renkli birer bant bulunur. Tırtıllar genellikle bol kıllıdır, bazen kılsız olanlarına da rastlanabilir. Pupa dıştan görülebilen seyrek dokulu beyaz bir kolon içinde bulunur.
Zeytin Güvesi yılda üç döl verir ve her döl zeytin ağacının ayrı fenolojik dönemlerinde zararlı olur. Her döl zarar yaptığı döneme göre isimlendirilir.
YAPRAK DÖLÜ (Phyllophagus): eylül aralık aylarında çıkan erginler yine bu aylarda yaprakların genellikle üst yüzlerine yumurta bırakırlar. Sıcaklığa bağlı olarak 8-16 günde yumurtalar açılır ve çıkan genç tırtıllar hemen yumurta kabuğu altından yaprak epidemisine girer.
Burada iki epidermis arasındaki etli kısımda biraz beslenerek 2-3 mm boyunda bir oyuk açar ve kışı bu oyuk içinde geçirir.
Tırtıllar Adana ve Bornova Enstitüsü Bölgelerinde şubat sonu mart başında, Erenköy ve Karadeniz Enstitüsü Bölgelerinde ise mart sonu nisan başlarında kışlaklardan çıkarak taze sürgün uçları ve yapraklarla beslenir. Olgunlaşan larvalar ya iki yaprağı birbirine yapıştırarak, ya bir yaprağı bükerek yada uç yapraklarda bir kokon örerler. Nisan ayından itibaren de ergin çıkışları başlar. Meyvelerde beslenen tırtıllardan oluşan erginler eylül - aralık aylarında çıkarak yaprakların üst yüzlerine yumurta bırakır.
ÇİÇEK DÖLÜ (Anthophagus): Yaprak dölünden oluşan erginler yumurtalarını Adana ve Bornova Enstitüsü Bölgelerinde nisan ayında ve Erenköy Enstitüsü Bölgesinde mayıs ayında henüz oluşmuş çiçek tomurcuklarına ve tomurcuk saplarına bırakırlar. 8-10 günde açılan yumurtalardan çıkan tırtıllar çiçek tomurcuklarının içine girerek beslenirler. Bir tırtıl 10-15 gün süren gelişmesi sırasında 30-40 tomurcuğu tahrip eder. Gelişmesini tamamlayan tırtıllar salgıladıkları iplikçiklerle tomurcukları birbirine bir ağ gibi bağlayarak içinde pupa olurlar. Bunlardan?-10 gün içinde kelebekler çıkar.
MEYVE DÖLÜ (Carpophagus): Zeytin tanelerinin iri kara biber, büyüklüğünü aldığı mayıs sonu ile haziran ayı içerisinde, çiçek dölünde meydana gelen erginler meyvelerin çanak yaprakları üzerine yumurta bırakırlar. Bir haftada açılan bu yumurtalardan çıkan tırtıllar yumurta kabuğu altından meyve sapı dibinden meyvenin içine girerler ve çekirdeğe doğru yol alırlar. Tırtıllar meyveye girerken sapla meyvenin bağlantısını bazen bozarlar bu tür meyveler buruşup kararır ve dökülür. Bunlara karabiber dökümü denir. Meyve içine giren tırtıllar önceleri çekirdek evinin iç yüzünde daha sonra çekirdek içinde tohum (Badem) teşekkül etmeye başlayınca da buraya gelerek gelişmelerini ve beslenmelerini sürdürürler. Bölge ve iklim koşullarına göre 2,5-3,5 ayda tırtıllar olgunlaşarak gelişmelerini tamamlar ve pupa olmak için meyvelerin içinden ve yine sapa yakın bir yerden (sap dibinden) dışarı çıkarlar. Bu çıkış esnasında sap dibinde gözle görülebilecek büyüklükte bir delik (tahminen 0,5 mm çapında) açarlar. Bu çıkış deliği genellikle meyve sapını ayırdığından bu meyveler bir kaç gün içinde dökülür. Bazen ağaç üzerinde dökülmemiş ve tırtıl çıkışlı meyvelere de rastlamak mümkündür. Meyvelerden çıkan tırtıllar ağaçların kabuk altlarında ve çeşitli yerlerinde pupa olurlar. Pupa süresi, Bornova ve Adana Enstitüsü Bölgelerinde 10 gün kadar, Erenköy Enstitüsü Bölgesinde ise 10-19 gün kadardır. Çıkan erginler eylül ve aralık aylarında yapraklara yumurtlar ve yaprak dölünü oluştururlar. Zeytin güvesi bu şekilde yılda 3 döl verir.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Zeytin güvesi yalnız tırtıl döneminde zararlı olmaktadır. Zeytin güvesi tırtıllarının zeytin ağaçlarının 3 fenolojik döneminde meydana getirdiği zararları ayrı ayrı incelemek mümkündür.
Yaprak dölü zararı: Tırtıllar, yaprağın iki epidermisi arasında, açtıkları galerilerle ve yaprak ve sürgün uçlarında beslenmeleri ile zararlı olurlar.
Çiçek dölü zararı: Tırtıllar çiçek salkımları arasında beslenerek salkımlardaki tomurcuk ve çiçekleri tahrip ederek meyve tutumunu önlerler.
Meyve Dölü Zararı: Yumurtadan yeni çıkan tırtıllar meyvenin içine meyve sapı dibinden girerek meyve ile meyve sapının birleştiği kısmı bazı meyvelerde tahrip eder ve bu meyvelerin dökülmelerine neden olur. Haziran ayında meydana gelen bu döküme karabiber dökümü adı verilir. Meyve içine giren tırtıllar meyve çekirdeğinde 2,5-3,5 ay kadar beslenerek pupa olmak için yine meyve sapı dibinden dışarı çıkar. Bu çıkış sırasında meyve sapı ile meyve etinin bağıntısını tahrip eder ve bu güve çıkış delikli meyveler dökülür. Bu meyveler henüz yağlanmadan döküldükleri için değerlendirilmeleri de mümkün değildir.
Zeytin güvesinin meyvelerdeki zarar oranı yıllara ve bölgelere göre değişir. Bazı yıllarda bu zarar % 30'a kadar ulaşan ürün kaybına neden olabilmektedir.
Zeytin Güvesi zeytin yetiştirilen çeşitli Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde bulunur.
3. KONUKÇULARI:
Zeytin güvesinin konukçusu zeytindir. Ancak zeytingillerden Phyllyrea (Akça kesme) üzerinde de zararı görülmüştür.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Zeytin güvesinin hakim bir parazitoid ve predatörü yoktur. Yapılan çalışmalarda Ege Bölgesinde, parazit olarak Chalcididae (Hymenoptera) familylasından Aganiaspis fuscicollis praysincola Silvestri bulunmuştur. Hakim durumda değildir. Ayrıca predatör olarak Chrysopidae (Neuroptera) familyasından Chrysopa sp. bulunmaktadır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kimyasal Mücadele
5.1.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Yaprak dölüne karşı ilaçlama kışlayan yaprak dölü tırtıllarının yapraklardaki odacıkları % 80 oranında terk ettiği bir zamanda yapılmalıdır. Zeytin yetiştirilen bölgelerin iklim farklılıklarına göre en uygun ilaçlama zamanı şubat ayı başından mart ayının ilk haftası arasındaki süredir. Yoğunluğun düşük olduğu yıl ve yerlerde bu nesile karşı ilaçlama faydalıları korumak amacıyla yapılmamalıdır.
Çiçek dölüne karşı İlaçlama : Genel sayım prensiplerine uyularak yapılacak sürvey sonucunda üzerinde güve tırtılı tahribatı bulunan somak ( çiçek salkımı) oranı % 10'a yaklaştığı zamanda ilaçlama yapılır. İlaçlama zamanı, nisan sonundan mayıs sonuna kadar olan sürede meyve salkımlarının kontrolü ile saptanır. Özellikle var yıllarında çiçek dölü ilaçlamaları yapılmamalıdır. Meyve dölüne karşı ilaçlama : Genel sayım prensiplerine göre yapılan sürvey sonucunda, meyvelerde yumurta sayısı % 10 veya daha yukarı bulunduğunda ilaçlamaya başlanır. Mayıs ayı sonunda başlanarak yapılacak kontrollerle uygun ilaçlama zamanı saptanır.
5.1.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Kullanılacak ilacın formülasyonu gözönüne alınarak toz ilaçlan uygulamak için yerden tozlayıcı aletler kullanılır. Sulu ilaç formülasyonlarını uygulamak için ise yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.
5. l .3. İlaçlama Tekniği
Kaplama ilaçlama yapılır. Ağaçların bütün yaprak çiçek ve meyvelerinin ilaçla temasını sağlayacak şekilde ilaçlama yapmak gerekir.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6.1. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması
Yaprak dölü için; ilaçlamadan 10-15 gün sonra tırtılların kışlama yuvaları kontrol edilir. Ölü ve canlı tırtıl sayıları toplamı 25 (Erenköy 50) oluncaya kadar sayıma devam edilir. Canlı yüzdesi üzerinden değerlendirilir.
Çiçek dölü için, ilaçlamadan bir gün önce etiketlenmiş sürgünlerde ön sayım yapılır. İlaçlamadan 4 gün sonra da değerlendirme sayımı yapılır.
Bu sayım, her ağaçta işaretli sürgünlerde ve en az 200 somak üzerinde uygulanır. Bu somaklardaki tomurcuklardan bir tanesi dahi tahribatlı ise bulaşık olarak kabul edilir. Değerlendirmeler ilaçlama öncesi ve sonrası somaklardaki zarar oranları arasındaki fark sayımı ile mukayese edilerek bulunur. Meyve dölü için, ilaçlamadan 2-3 gün sonra, güve tırtıllarının giriş izleri belli olan zeytin meyveleri toplanır. Meyve sapının çekirdek evine doğru uzantısı ile, bu zamanda henüz pelte durumunda bulunan çekirdek kabuğunun iç yüzeyi binoküler altında dikkatle kontrol edilir. Bulunan güve tırtıllarının canlı ve ölü sayıları toplamı 25 oluncaya kadar sayıma devam edilir. Canlı yüzdesi üzerinden değerlendirme yapılarak etkiler saptanır.

III-ZEYTİN KABUKLU BİTİ
(Parlatoria oleae (Colv.) (Hom.: Diasçididae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Ergin dişinin kabuğu ovalimsi yuvarlak şekilde ve kubbelidir. Rengi, beyazımsı krem renginden koyu kül rengine kadar değişir. Koyu yeşil veya siyahımsı olan exuvia, dişi kabuğunun kenar kısmında veya dışına taşmış durumdadır. Kabuk boyu 2-2.5 mm dir. Ergin dişinin vücudu, oval şekilde olup kenarları iri lobludur. Genç dişi açık pembe eflatun renkte, olgun dişi ise koyu eflatun veya mor renktedir. Erkek, pembemsi eflatun renkte, l mm uzunluğunda narin yapılı ve bir çift kanatlıdır.
Yumurta, koyu eflatun veya mor renkte olup düzgün oval biçimdedir. Dişi kabuğu altında, birbirleri üzerine yığılmış bir şekilde dururlar. Yumurtadan çıkan ve hareketli olan larva, basık oval görünümlü ve eflatun renklidir. Bu dönemin sonlarına doğru genç larva üzerinde mum salgılarından oluşan kabuk örtüsü meydana gelerek hareketsiz dönem başlar.
Kışı olgun dişi döneminde geçirir. Yumurtalarını o yılın iklim koşullarına göre nisan ayının ilk yarısı veya mayıs ayı ilk haftasında bırakmaya başlar. Yumurtlama 2 aya yakın süre devam eder.
Mayıs ayı ortaları veya sonlarına doğru görülen hareketli larvalar dallara, yaprak ve meyvelere giderek, kendilerini uygun bir yere tesbit eder ve beslenmeye başlarlar. İkinci döle ait yumurtalar temmuz ortaları veya sonlarında görülür. İkinci dölün erginleri genellikle kışlamaya çekilir. P.oleae yılda 2 döl verir.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
P. oleae ekonomik yönden önemli bir zararlıdır. Zararını, meyve ağaçlarının gövde, dal, sürgün, meyve yapraklarında meydana getirir. Populasyonu fazla olduğunda, ağaçların kurumalarına neden olur. Zararlının beslenirken salgıladığı toksik madde sonucu, yerleştikleri yerlerde 3-4 mm çapında kırmızı veya mor lekeler meydana gelir. Bir Amasya elmasında en çok 96 adet leke sayılmıştır. Bu leke adetleri meyve çeşitlerine göre değişmektedir. Böyle lekeli meyveler pazar değerlerini kaybetmekte, depolamada büyük kayıplara uğramakta ve konserveleri yapılmamaktadır.
Marmara Bölgesinde; Kocaeli, Bilecik, Bolu, Bursa, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Sakarya ve Tekirdağ il ve ilçelerinde özellikle elma ve armut bahçelerinde saptanmıştır. Ege Bölgesinde İzmir ilinin hemen her tarafında; Bayındır, Bornova, Kemalpaşa, Menemen, Ödemiş, Selçuk, Tire, Torbalı, Çeşme, Dikili, Foça, Karaburun, Karşıyaka ve Urla, Orta Anadolu Bölgesinde Ankara, Eskişehir (Sarıcakaya) ve Burdur (Bucak)'da zararlı saptanmıştır, Karadeniz bölgesinde de yaygın bir zararlıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de Diyarbakır'da elma ağaçlarında saptanmıştır. Zararlı Akdeniz Bölgesinde de mevcuttur.
3. KONUKÇULARI
Polifag bir zararlıdır. Yurdumuzda elma, şeftali, kiraz, vişne, erik, kayısı, yeni dünya, muşmula, ahlat, zeytin, üvez, ceviz, bağ, kestane ve süs bitkileri konukçuları olarak saptanmıştır.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ
Marmara Bölgesinde saptanan doğal düşmanları; önem sırasına göre şöyledir:
Asalaklar:
Aphytis maculicornis (Masi) (Hymenoptera)
Aphytis proclia (Walker) (Hymenoptera-Aphelinidae)
Aphytis mytilaspidis (Le Baron) (Hymenoptera - Aphelinidae)
Aspidiotiphagus citrinus (Hymenoptera-Aphelinidae)
Avcı Böcekler:
Chilocorus bipustulatus (L.) (Coleoptera-Coccinellidae)
Exochomus quadripustulatus (L.) (Coleoptera - Coccinellidae)
Cybocephalus fodori (E.Y.) Coleoptera - Cybosephalidae)
Allothrombium sp. (Acarina-Trombidiidae)
Lestodiplogis sp. (Diptera-Cecidomyiidae)
Pullus sp. (Coleoptera-Coccinellidae)
Scymnus apetzi (Muls.) (Coleoptera-Coccinellidae)
Typhlodromus (Ambyliseius) sp. (Acarina-Phytoseiidae)
Akdeniz Bölgesinde Aphytis sp. asalağı ile C.fodoii, C.bipustulatus, E.quadripustulatus avcı böcekleri saptanmıştır.
Orta Anadolu Bölgesinde A. maculicornis asalağı ile Tyhphlodromus spp. ve Mediolata mali avcı akarları saptanmıştır.
5. MÜCADELESİ
5.1. Kültürel Önlemler
Bulaşık bahçelerde toprak işlemesi, sulama, gübreleme ve budama işleri usulüne uygun olarak yapılmalıdır. Budamadan kalan artıklar mutlaka yakılarak yok edilmelidir. Bulaşık ağaçlardan alınan dayak ve sırıklar temiz ağaçlara kullanılmamalıdır. Bahçe kenarındaki çit bitkileri kontrol edilmeli zararlıya rastlanırsa, bitkiler de ilaçlanmalı veya kesilip yakılmalıdır.
5.2. Kimyasal Mücadele
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Bulaşık meyve bahçeleri devamlı kontrol altında bulundurulmalıdır. Gözler patlamadan önce bahçeyi temsil edecek 5 ağacın çeşitli yönlerdeki dallan kontrol edilir. Canlı bireylerin varlığı ve oranı incelenir. Mayıs ayının ilk haftasından başlayarak da hareketli larva çıkışı gözlenmelidir.
Zararlı kışı genellikle olgun dişi döneminde geçirmektedir. Bu dönemde dişi kabuklan çok sert ve kalındır, bu yüzden kışlık ilaçların etkisi pek yüksek olmamaktadır. Marmara bölgesinde, ancak yoğunluğun fazla olduğu bahçelerde bir kaç ilaçlaması ile yoğunluğun azaltılabileceği öğütlenmektedir.

Yaz ilaçlaması; inficardaki ergin oranının % 70 - 80'i bulduğu ve 2.ci dönem larvaların görüldüğü zaman ilaçlamaya başlanır. Zararlı populasonunun yüksek olduğu yerlerde 2. ci ilaçlama ağustos ortalarında yapılmalıdır. Ancak parazitlenme oranı yüksek ise 1. ci döle karşı ilaçlama yapılmamalıdır.
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler kullanılmalıdır.
5.2.3. İlaçlama Tekniği
Ağaçların tepeden itibaren tüm yüzeyleri iyice ilaçlanmalı, kaplama şeklinde ilaçlama yapılmalıdır.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Meyvelerde kırmızı lekeler görülmezse ilaçlamalarda başarı sağlanmıştır.

IV-ZEYTİN KARA KOŞNİLİ
(Saissetia oleae Olivier (Homoptera: Coccidae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Zeytin karakoşnili 7 ayrı biyolojik dönem göstermektedir.
Yumurta, uzunca oval, ilk anda parlak krem renkli, embriyonun olgunlaşmasıyla turuncu renkte ve yumurtalı dişinin kabuğu altındadır.
Aktif larva, turuncuya yakın sarı renkte ve hareketlidir. Başının iki yanında nokta halinde siyah bir çift göz ve bunların önünde 6 segmentli antenler mevcuttur.
Birinci dönem larva, yassı ve hareketsizdir. Renk önce sarı, sonradan koyulaşmakta, sırtta boydan boya omirilik gibi bir çıkıntı belirlenmektedir. Anten ve ayaklar vücuda yapışarak hareketliliğini kaybetmiştir.
İkinci dönem larva; Sarımsı bej renkte, sırtta (H) harfi belirmekte ve çevresinde koyu kahverengi leke oluşmaktadır. Birinci dönem larvaya oranla vücut yüksekliği artmıştır.
Üçüncü dönem larva; Kremsi bej renktedir. Enine ve boyuna daha çok gelişmiş, yükseklik artmış ve (H) harfi iyice belirlenmiştir.
Yumurtasız ergin (Yumurtasız dişi) başlangıçta mat gri, olgunlaştıkça kirli gri renk almaktadır. Yükseklik yarım küre şeklinde (H) harfi çevresi iyice çukurlaşmış, mum tabakası iyice belirmiştir. Yumurtalı ergin (Yumurtalı dişi), mat siyahımsı koyu kahve renktedir. Akıntı ile bulaştığı zaman parlak görünüşlüdür, yüksekliği tam yarım küre şeklini almış, (H) harfi görüntüsü daha az belirli ve mum tabakası sertleşmiştir.
Kışı genellikle yapraklarda 2. ve 3. dönem larva halinde geçirmektedir. Bu arada diğer dönemlere de rastlanmaktadır. Kışı geçiren larvalar havaların ısınması ile sürgünlere göç etmekte buralarda yumurtasız dişi dönemine girmektedirler. Yumurtalı dişi dönemine geçiş, Akdeniz bölgesinde nisan sonlarında, Ege Bölgesinde mayıs sonlarında, Marmara ve Karadeniz bölgesinde de temmuzdadır. İlk inficar, Akdeniz Bölgesinde mayısta, diğer bölgelerde haziranda görülmeye başlanır ve inficar peryodu 1-3 ay kadar sürer yumurtalar ana kabuğu altında açılır ve aktif larvalar ana kabuğu altından çıkarak yaprak, sürgün gibi yeşil aksama dağılırlar. Yaz boyunca çıkan aktif larvalar 1-7 gün yaprak ve sürgünlerde dolaşarak kendilerine elverişli yer bulduktan sonra buralara yerleşerek 1. dönem larva haline geçerler. Yaz sonlarına doğru 2. ve 3. dönem larva olurlar ve kışa bu durumda girerler. Ancak bazı bireyler ilk inficardan sonra yaz boyunca gelişmelerini hızla tamamlayarak sonbaharda tekrar aktif larva vermekte, böylece kısmen 2. bir döl görülmektedir.
Zeytin karakoşnilinin üreme gücü yüksektir. Bir ana kabuğu altında 500-3000 civarında yumurta sayılabilir. Ancak kışın sıcaklık 5-6 gün O C altına düştüğü takdirde, yaz aylarında da kuru sıcakların etkisiyle önemli ölçüde doğal ölüm görülmektedir.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Zeytin karakoşnili larva ve ergin dönemlerinde ağacın özsuyunu emerek beslenir ve aynı zamanda salgıladığı tatlı madde bütün ağacı sarar. Saprofit mantarlar bu tatlı jaddede çabuk ürediğinden karaballık hastalığı (fumajin) meydana gelir. Bir yandan özjyun emilmesi, diğer yandan karaballığın fotosenteze engel olması ağaçlan zayıflatır, üründe azalmalar olur.
Koşnilin yoğunluğu arttıkça yaprak ve meyve dökümleri ile Ularda kurumalar başlar. Böyle zamanlardaki ürün kaybı % 60-70 kadardır. Daha sonraki yıllarda ağaçlar hiç meyve vermez olurlar ve çalılaşmalar görülür.

3. KONUKÇULARI:
Zararlının ana konukçusu zeytindir. Ege bölgesinde narenciye, çınar, ayva, nar, fcfne gibi bitkilerde de bulunmakta ve zarar yapmaktadır.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Zeytin karakoşnilinin doğal düşmanlarına bütün bölgelerde rastlanmaktadır. Ancak bunlar bazı bahçelerde zararlı populasyonu baskı altında tutmakta iseler de genel olarak kimyasal mücadeleyi gerektirmeyecek kadar etkili olamamaktadırlar. Yurdumuzda en çok rastlanan avcı böcekler; Scutellista cyanea Motsch. Chilocorus bipustulatus L, Exochomus quadrimaculatus L., E. nicrinıaculatus Muls., E. flovipens (Thumber), Scymnus apetzi Muls ve Chrysoperla carnea (Steph)'dir.
Zeytin karakoşnili zeytin alanlarının pek çoğunda yıllara göre farklı yoğunlukta gözlenmektedir.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kültürel Önlemler
Koşnil kuvvetli ağaçlarda daha az yaşama şansı bulabildiğinden çeşitli sebeplerle zayıf düşmüş ağaçlan kuvvetlendirmek gerekir.
Bu amaçla kuruyan dallar kesilmeli, ağaçların hava alması için budama ve aralama yapılmalı, gübrelemeye önem verilmelidir.
5.2. Biyolojik Mücadele
Doğada bulunan çeşitli faydalılar koşnili % 50'nin üzerinde kontrol altına alabiliyorsa böyle bahçelerde kimyasal mücadele uygulanmamalıdır.
5.3. Kimyasal Mücadele
5.3.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Zeytin karakoşniline karşı kış ve yaz ilaçlamalarından biri uygulanmalıdır.
Kış mücadelesi, ergin oranının % 10'dan az olduğu bahçelerde hasattan sonra Aralık - Şubat aylarında don olasılığı olmayan günlerde tek uygulama şeklindedir. İlaçlama sırasında ağacın uyanmamış olması, hava sıcaklığının 4-14 C arasında olması gereklidir.

Yaz mücadelesi; iki uygulamalı olup, aktif larva çıkışına göre saptanır. Bu amaçla ilaçlama yapılacak bahçelerde aktif larva çıkışlarının yoğunlaşması ile her bahçeyi temsil edecek sayıda ağacın 4 yönündeki 20-25 cm. uzunluğundaki sürgünler üzerinde bulunan o yıla ait yumurta dişiler kontrol edilmelidir.
Yumurtalı dişilerin % 50'sinin boş olduğu devrede birinci % 90'inin boş olduğu devrede de ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Mevsim başında % 70 - 80 oranında parazitlenme saptanan bahçelerde ilaçlama yapılmamalıdır.
5.3.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler kullanılmalıdır.
5.3.3. İlaçlama Tekniği
İlaçlamalar tam bir lavaj şeklinde yapılmalıdır.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6. l. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması
Yaz ilaçlamalarının etki oranını tesbit için 2. ilaçlamadan 20 gün sonra ilaçlı ve kontrol zeytinliklerdeki ağaçlardan ve ağaçların değişik yönlerinden 20-25 cm uzunluğunda en az 10'ar adet yeni yeni yıl sürgünü alınır. Bu sürgünlerde, ayrıca her sürgündeki 5 yaprakta bulunan canlı ve cansız koşniller sayılır. Canlı ve cansız koşnil sayısının toplamı ile yüzde canlı oranı hesaplanır ve etki oranı ilaçlama öncesi sayımıyla mukayese edilerek bulunur.
Kış ilaçlama sonuçlarını tesbit için; larvaların ergin dönemine geçtiği ve infıcarın henüz başladığı dönemde .ilaçlı ve ilaçsız parsellerden alınan 10'ar sürgün üzerindeki canlı ergin dişiler sayılır.
Kontroldeki koşnil sayısı en az 100 olmalıdır. Aksi halde ilaçlı ve kontrol parsellerdeki sayılacak sürgün sayısı arttırılır. Etki oranı ilaçlama öncesi sayımların mukayesesi ile bulunur.




V-ZEYTİN KIRLANGIÇ BÖCEĞİ
(Agalmatium flavescens Oliv. (Hom.: Issidae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Genel görünüş itibariyle Ağustos Böceğinin küçültülmüş bir modeli gibidir. Erinler 4-5 mm boyunda, genellikle kirli san renkte olup bazı farklı beslenme ortam l anın etkisiyle bal, fındık rengi gibi değişik renklerde de görülebilirler. Başı dikdörtgen (eklindedir ve aşağıya doğru sivrilerek bir üçgen meydana getirir. Antenler kıl şeklinde n koyu renktedir. Kanatlar vücut renginde olmakla beraber yinede şeffaftır ve uç kısma doğru hafif lekeler ihtiva ederler. Üçüncü çift bacaklar iyi gelişmiştir. Böceğe sıçramada yardımcı olurlar. Yumurtalar elips şeklinde, kırmızımsı kahverengindedir. Sathı düz, üzerinde herhangi bir desen bulunmayan l mm boyundaki yumurtalarını 5-14'lük grup ve 2 sıralı olarak çamurdan yapılmış paketler halinde zeytin ağaçlarının dal ve gövdeleri üzerine bırakılır.
Yumurtadan yeni çıkmış nimfin rengi önce kavun içidir. Geliştikçe renk griye ve ergin olmaya yakın ananın rengine dönüşür.
Kışı yumurta halinde geçirir, mart-nisan aylarında havaların ısınmasıyla yumurtalar açılmaya başlar. Çıkan nimfler önceleri zeytinler altında ve civardaki otumsu bitkilerle 2-3 ay kadar beslenirler. Bu süre içinde 3 gömlek değiştirerek ergin hale geçerler. Erginler önceleri nimflerin beslendiği otumsu bitkilerde gezinirler, daha sonra çevrede bulunan çeşitli meyve ve zeytin ağaçlarına geçerler. Bu zamanda zeytinler çiçektedir. Zeytinin çiçek tomurcuklarını ve sürgün uçlarını hortumlarıyla emerler. Cinsel olgunluğa erişen erginler haziran-temmuz aylarında yumurtalarını yukarıda anlatıldığı şekilde ağaçlara bırakırlar. Yılda bir döl verirler.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Bu böcek konukçusu olduğu bitkilerin çiçek, taze sürgün ve meyve saplarına hortumunu sokarak beslenir. Bu beslenme sırasında yara alan dokunun zamanla rengi değişir, kurur ve zamanla döküme kadar gider. Zeytinliklerde çokça görülmesine karşılık ekonomik bir zararlı değildir. Bu zararlı Aydın, Adana, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Muğla ili zeytinliklerinde yaygındır.
3. KONUKÇULARI:
Polifag bir zararlıdır. Zeytin ve zeytin altlarındaki otumsu bitkiler, elma, armut, incir ve antep fıstığı ağaçları konukçulan olarak sayılabilir.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Gerek zeytin bulunan bölgelerde yapılan çalışmalarda ve gerekse literatür incelemelerinde bu böceğin doğal düşmanlarına rastlamak mümkün olmamıştır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kültürel Önlemler
Ağaçların gövde ve kalın dallarına temmuz ayından itibaren bırakılan yumurta paketleri fırsat bulundukça sert fırça veya çuval parçalarıyla kazınır ve ezilir.
5.2. Kimyasal Mücadele
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Yumurta paketleri mart sonu veya nisan ayında kontrol edilir, yumurtalardan % 50 - 60 açılma görüldüğünde ilaçlamaya geçilir. Bu böceğin hem ekonomik bir zararlı olmadığı için ve hem de çıkışı zeytin güvesi çıkış zamanına rastladığı için bu zararlıya herhangi bir kimyasal mücadeleye gerek yoktur. Fakat buna rağmen yine de kimyasal mücadele yapılmak istendiğinde 5.2.2.'de adı geçen ilaçlar tavsiye edilebilir.
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Bu zararlı ile yapılacak mücadelede toz ilaçlar için motorlu veya motorsuz tozlayıcılar ile emülsiyon preparatlar için yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.
5.2.3. İlaçlama Tekniği
Kullanılacak toz ve emülsiyon preparatlarla kaplama şeklinde bir ilaçlama yapılmalıdır.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6. l. Uygulamanın etki oranının saptanması
İlaçlamadan 2 gün sonra tesadüfen yine bir ağaç ani etkili bir ilaçla ilaçlanır. Ağaç altına serilen beyaz çarşaf üzerine bu zararlıdan kaç tane düştüğü bulunur ve ilaçlama öncesi bulunan rakamla mukayese edilerek başarı oranı hesaplanır.
VI-ZEYTİN KURDU
(Coenorrhinus cribripennis Desb.) (Col.: Attelabidae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Genel görünüş itibariyle baştan arkaya doğru hafif konik ve yuvarlak şekillidir.
Ergin genellikle kızıl kahve renkli ve üzeri sarımsı renkte sık tüylerle örtülüdür. Baş thorax'tan uca doğru hafifçe daralan bir dökdertgen görünümünde, öne doğru biraz meyilli olup üzeri oldukça noktalı ve sıkça tüylüdür. Kızıl kahve renkli antenler hortumun hemen hemen yarısına yakın bir yerden çıkarlar. Vücut renginde ve tahminen 2 mm kadar uzunlukta olan hortum yanal çukur çizgilere maliktir. Bacaklar vücut renginde, tırnaklar ve karın kısmı ise siyah renktedir. Vücut uzunluğu ortalama 5.7 mm kadardır.
Yumurta limon sarısı renginde olup, eliptik bir şekle sahiptir. Dış kısmı parlak ve pürüzsüzdür. Üzerinde hiç bir desen yoktur. Uzunluğu ortalama 0.56 mm, genişliği 0.46 mm’dir. Larva bacaksız, kıvrık, kirli krem renginde olup 5 mm boyundadır. Baş ve başı takip eden vücut kısımları iricedir, vücut geriye doğru gittikçe incelir. Pupa 1.5-1.6 mm çapında toprakta bir kokon olarak görülür.
Ergin böcekler biyolojileri itibariyle bölgemizde Mart sonu nisan başı ile ağustos ayları arasında zeytinliklerde görmek mümkündür. Kışı toprakta pupa döneminde diapause halinde geçiren böcekler yıllara göre havaların erken ısınmasıyla ilgili olarak mart sonu ve genellikle nisan ayından itibaren çıkmaya başlarlar. Meyveler nohut büyüklüğünü alıncaya kadar ki zamanda bitkinin taze sürgün, yaprak, çiçek ve meyveleri yemek suretiyle beslenirler ve cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler nohut büyüklüğünü almış meyvelerin kabuk altlarına yumurtalarını bırakırlar. İklim koşullarına bağlı olarak yumurtanın açılmasını (9-14 gün) müteakip çıkan larva zeytinin etli kısmı ile beslenerek gelişmesini sürdürür. Olgun larva olunca toprağa inerek toprakta pupa olur. Yılda bir nesil verir.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
C. cribripennis önemli bir zeytin zararlısıdır. Değişik zamanlarda ve muhtelif bitki aksamında yaptığı zarar şekli ve derecesi ile dikkati çeker. Bu itibarla böceğin zeytin ağacındaki zararını 3'e ayırarak incelemek daha doğru olur.
Taze Sürgün ve Yapraklardaki Zararı:
Mart sonu nisan başında kışlaktan çıkan erginler beslenmek amacıyla henüz çiçek ve meyve teşekkülünün olmadığı bu devrede genç sürgün ve taze yapraklara saldırırlar. Yenme ve ısırılma suretiyle zarar gören genç sürgünler normal fizyolojik gelişimlerini sürdüremezler, renkleri değişir ve neticede kururlar. Zarar gören yapraklar ise saldırı sonunda delik deşik bir görünüm alırlar. Beslenme anında, zararlı, yaprak altı veya yaprak üstü diye herhangi bir ayrımda bulunmaz.
Çiçeklerdeki Zararı:
Erginler beslenmelerini ve dolayısıyla zararlarını diğer bir fenolojik dönem olan çiçekte de devam ettirirler. Çiçek tomurcuğundaki zararı ilk bakışta Calocoris trivialis Costa zararına benzer. Ancak zarar gören çiçek tomurcuğu dikkatle incelenecek olursa zarara uğrayan yerin bir emgi lekesinden çok delik şeklinde ve kenarlarının yırtık olduğu çiçek iç organlarının yendiği görülür. Böyle bir çiçek tomurcuğunun zamanla rengi değişir, dolayısıyla açılamaz ve meyve bağlıyamadan kuruyup dökülür.
Meyvelerdeki Zararı:
Erginlerin 3. ve en önemli zararı meyvelerde görülür. Leblebi kadar büyüdükten 1-1.5 cm boy alıncaya kadarki zamanda böceğin beslenmesi sonucu meyvelerde birçok yaralar belirir. Zarar görmüş meyveler gün geçtikçe gelişemezler, neticede buruşup kurumaya ve dökülmeye yüz tutarlar. Kuruma esnasında yara yerlerinin kenarları kabanı ve ortası çökük karakteristik bir durum alır. Erginlerin meyvelerde yapmış olduğu bu zarar çok önemlidir ve gerçek ürün kaybına sebep olmaktadır. Bu zararlı yurdumuzun Çanakkale, Antalya, Maraş, Malatya, Muğla, Bursa, İzmir, Manisa, Balıkesir, Aydın illerinde bulunmaktadır.
3. KONUKÇULARI: Ana konukçusu zeytindir.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Gerek bölgede yapılan çalışmalarda ve gerekse literatür taramalarında bu böceğin doğal düşmanlarına rastlamak mümkün olamamıştır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kültürel Önlemler
Zeytin kurdu çok hassastır. En ufak bir sarsıntıda kendisini yere atar veya uçar. Güneşli havalarda çok hareketli ve çeviktir. Güneşsiz havalarda ise uyuşukturlar. Bu sebeple belirtilen tarihten itibaren henüz güneş doğmadan ağaçların altına çarşaf sererek ağaçlan silkelemek suretiyle düşen böcekleri toplayıp yok etmelidir. Temmuz, ağustos ve eylül aylarında da dibe dökülen zeytinleri toplayıp imha etmelidir.
5.2. Kimyasal Mücadele
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Sürdürülecek sürveyler sonucunda bir ergin dahi görülse hemen ilaçlamaya geçmek gerekir.
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Bu böcekle kimyasal mücadele esnasında atılacak sıvı ilaçlar için yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.
5.2.3. İlaçlama Tekniği
ilaçlama kaplama şeklinde ve ağacın tümü iyice ıslatılacak şekilde yapılmalıdır. Fenolojik dönemler arasında uzun bir süre varsa ilaçlama tekrarlanmalıdır.

VII-ZEYTİN PAMUKLU BİTİ
(Euphyllura olivina Costa.) (Homoptera: Psyllidae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Ergin pamuklu bitin boyu 2-3 mm kadardır. Vücudu küçük bir ağustos böceğini andırır. Erginlerde, baş büyükçedir. Gözleri kırmızı hortumu gelişmiştir. Kanatlar kirli sarı karın ise yeşil renklidir. Nimfleri olgunlaştığında 2 mm kadar olur. Renkleri hafif yeşilimsidir. Genç nimfler genel olarak sarı veya açık yeşildir. Nimfler vücutlarından, çok ince iplikçilerden meydana gelmiş balımsı bir madde çıkarırlar. Bu iplikçiler bir pamuk yığını gibi toplanarak kümelenirler.
Zeytin pamuklu biti kışı ergin olarak, ağaçların kabuk altlarında yarık ve çatlaklarında hatta sürgün koltuklarında geçirir.
Erginler mart ayı başlarından itibaren faal duruma geçerek önceleri sürgün uçlarına ve uç yapraklarına yumurta bırakırlar. Daha sonra çiçek tomurcuklarının oluşması ile yumurtalarını tomurcuk saplarına bırakırlar. Yumurtalar 4-6 günde açılır. Çıkan nimfler yassı bir görünümde olup çıkardıkları tatlımsı bir madde ile (pamuk gibi) vücutlarını örterler. Tomurcuklara girerek beslenirler. Yılda 3-4 nesil verirler.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Zeytin kabuklu bitinin nimfleri, zeytin somaklarında tomurcuk sapları ve sürgün uçlarında bitkinin öz suyunu emerek, ağaçların ve sürgünlerin zayıflamasına, çiçek ve çiçek tomurcuklarının dökülmesine neden olarak zararlı olurlar. Zararlının yoğunluğu arttıkça zarar oranı yükselir. Ancak düşük yoğunluklarda zarar pek hissedilmez. Ülkemizde zeytin yetiştirilen bütün bölgelerde yaygındır. Ayrıca zeytin yetiştirilen bütün Akdeniz ülkelerinde de yaygın olduğu bilinmektedir.
3. KONUKÇULARI: Konukçusu yalnız Zeytin ağacıdır.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Bölgemizde parazit olarak Aphitis türleri bulunmakta, predatör olarak da Chilocorus bipustulatus vardır. Akdeniz Bölgesinde Cybocephalus fodori (E.-Y.) ve Phroscymnus pharoides Marsh, bulunmaktadır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kültürel Önlemler
Bütün koşnillerde olduğu gibi bunun da zararını, önlemek amacıyla ağaçlar daima sıhhatli tutulmalı, bol güneş ve havalanmasına dikkat edilmelidir. Ağaçlar tozlu bulundurulmamalıdır.
5.2. Kimyasal Mücadele
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Zeytin pamuklu bitinin en uygun mücadele zamanı, sürgün uçlarında ilk pamuklanmalar görüldükten 10 gün sonrasından başlamak üzere çiçeklenme zamanına kadar olan süredir.
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
İlaçlamalarda tozlayıcı aletler ve yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.
5.2.3. İlaçlama Tekniği
İlaçlama kaplama olarak yapılır. İlacın pamukların bulunduğu bölge ve sürgünlere iyice temas etmesi sağlanmalıdır.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6.1. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması
Bunun için ilaçlamadan 15 gün sonra ilaçlı ve ilaçsız ağaçların 4 yönünden yeteri kadar tesadüfi yaprak numunesi alınarak, bu yapraklar üzerindeki zararlının 1-2 dönem larva ve ergin dişilerinin her birinden 300'er fert ölü-canlı olarak ayrı ayrı sayılacak, etki oranı, ilaçlama öncesi sayımıyla mukayese edilerek bulunacak.

VIII-ZEYTİN PAMUKLU KOŞNİLİ
(Philippia oleae Costa. (Hom.: Aphalaridae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Erginler ilk bakıldığında beyaz pamuksu bir görünüm arzetmektedirler. Esas ergin bu pamuksu tabaka altında bulunmaktadır. Oval ve yassı şekilde olup 5-8 mm boyunda ve kiremit kırmızısı renktedir.
Yumurtalar elips şeklinde, açık renkte ve 0.5 mm kadar boydadır. Yeni çıkan larva 0.5-0.8 mm boyunda, yassı ve basık olup balmumu renktedir. Gelişme ile birlikte rengi kırmızılaşmaktadır.
Zararlı hemen hemen bütün ülke zeytin alanlarında kışı genç ergin dişi olarak yaprak altlan ve sürgünlerde geçirmektedir. İlkbahara girerken hızlı bir gelişme göstererek Şubat-Mart aylarında (Akdeniz bölgesinde Nisan ayı) yumurtlamaya başlamaktadır. Kuluçka süresi bu dönemde 20-30 sun kadardır. Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgesinde Mart-Nisan ve Akdeniz’de Mayıs ayından itibaren yumurta açılımı ve aktif larvalar görülmektedir. Bir kaç gün hareketli olan larva kendini yapraklar arkasına tesbit ederek burada beslenmektedir. Larva 2 ay süren beslenmesi sırasında 1-2 kez yer değiştirmektedir. Bu süre sonunda vücudun kenarlarından başlamak üzere vücut kenarlarında pamuklanma görülmektedir. Pamuklanma 10-15 gün sürmekte ve bu süre sonunda genç dişi durumuna geçmektedir.
Bu dönemde tatlı madde salgılaması azami düzeyde bulunmaktadır. Mayıs ayı sonları ve Haziran aylarında dişiler tekrar yumurtlamaya başlamakta ve IS-20 gün sonra çıkan larvalar yaprak ve sürgünlerde beslenerek kışa genç dişi olarak girmektedirler.
Zararlının Karadeniz, Ege ve Marmara Bölgesinde yılda iki ve Akdeniz bölgesinde ise bir döl verdiği bilinmektedir.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Bitki özsuyunu emmek suretiyle ve salgıladıkları tatlı maddelerde fumajin oluşması ile zararlı olmaktadır. Yoğunluğunun fazla olduğu hallerde ağaçlarda genel bir zayıflama ve ince dal kurumaları görülmektedir.
Yurdumuzun zeytin yetişen bütün bölgelerinde yayılmıştır.
3. KONUKÇULARI:
Ülkede tüm zeytin alanlarında yer yer görülmekte olup yegane konukçusu zeytindir.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Karadeniz, Ege ve Marmara bölgesinde Chilocoris bipustulatus L. ve Exocho>."us guadripustulatus L. bilinen ve etkili olan doğal düşmanlarıdır. Ayrıca Akdeniz bölgesinde Psyllaophagus eu.phyllu.rae Silv. (Hym.: Encyritidae) paraziti ve Deraeocoris delogrongei (Put.) (Het.: Miridae) predatörü bulunmaktadır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kültürel Önlemler
Zararlı genellikle yol kenarlarındaki zeytinliklerin etek dallan ve dip fışkınlarında bulunmakta ve zarar yapmaktadır. Bunun için de tozlanmayı önleyen önlemler alınmalı, dip fışkınlar kesilmeli ve yoğunluğun az olduğu hallerde pamuklanma görülen dallarda budama yapılmalıdır.
5.2. Kimyasal Mücadele
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Zararlı ile bulaşık bahçelerde 10 ağaçtan 15-20 cm uzunluğunda toplam 40 sürgün alınmalıdır. Her ağaç için ise asgari 100 canlı ve yumurta bırakmış dişi kontrol edilmelidir. Ayrıca yapraklar da kontrol edilerek larva çıkışı saptanmaya çalışılmalıdır.
Kontrol edilen yumurtalı erginlerde % 50 - 60 çıkış olduğu zaman veya larva çıkışından 15-20 gün sonra ilk ilaçlama yapılmalıdır. İkinci ilaç ise yumurta açılımı tamamlandıktan sonra atılmalıdır.
Karadeniz, Ege ve Marmara Bölgelerinde ilk ilaçlama Nisan ve Akdeniz bölgesinde haziran ayında uygulanmalıdır. Ancak, Karadeniz, Ege ve Marmara bölgesinde birinci döl ilaçlaması yapılmışsa ikinci döl ilaçlama zamanı belirtilen yöntemle saptanmalıdır. Bu dönem ise haziran - temmuz ayına rastlamaktadır.
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Ağaçların büyüklüğü ve iş yoğunluğu gözönünde bulundurulmak kaydıyla motorlu pülverizatörler en uygun aletlerdir.
5.2.3. İlaçlama Tekniği
Zararlı hemen hemen sabit olduğundan iyi bir kaplama sağlayacak şekilde ağaçların içten ve dıştan eteklere doğru ilaçlanması gereklidir.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6.1. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması
Son uygulamadan 15-20 gün sonra ölü ve canlıların kolayca ayrılabildiği zaman, bahçede 10 ağaçtan 15-20 cm uzunluğunda 40 sürgün alınmalı ve her sürgünde azami 25 birey canlı ve ölü olarak sayılmalıdır. Şahit ve ilaçlılarda yapılan sayımlara ait rakamlar mukayese edilerek etki oranı bulunmalıdır.

IX-ZEYTİN SİNEĞİ
(Bactrocera oleae (Gmel.) (Dip.: Tephritidae))
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI:
Ergin; 4-6 mm. boyunda, parlak kahve ve bal renklidir. Baş ve antenler sarı, göğüs üzerinde 3 adet açık kahve renginde bantlar vardır. Dişilerde karın daha geniş yapılı olup sonunda yumurta koyma iğnesi bulunur.
Yumurta 0.7-0.9 mm. boyunda, mat beyaz renkli ve mekik şeklindedir.
Larva; ayaksız ve şeffaf beyaz renklidir. Baş ince, vücudu geriye doğru kalınlaşır, konik silindirik görünüştedir. Olgun halde 6-8,5 mm boyunda, 1.3-1.9 mm enindedir.
Pupa; boyu 3.8-5 mm. eni 1.7-2 mm. kahve renkli ve fıçı şeklindedir.
Zeytin sineği çoğunlukla kışı toprağın 2-5 cm derinliğinde pupa halinde geçirir. Erginler hazirandan itibaren topraktan çıkmağa başlar ve yumurta koyma olgunluğuna gelmek için bir süre civardaki tatlı maddelerle beslenirler. Meyvelerin yumurta konulmaya elverişli hale gelmeye başladığı 20 hazirandan sonra meyvelerde ilk yumurtalar görülür. Yumurta meyvenin 0.5-1 mm derinliğine bırakılır. Bir dişi 200-250 yumurta koyabilir. Yazın kuluçka süresi 18 C'de 2 gündür. Bu süre sonbaharda 6-10 güne kadar uzar. Yumurtadan çıkan larva meyve etinde galeriler açarak beslenir. 1,2,3, larva dönemlerini tamamlıyarak olgun larva haline gelir. Larva gelişme süresi 15-16 gündür. Olgun larva meyvenin yüzeyine gelir, meyve zarını kemirerek inceltir ve 2-3 mm geri çekilerek pupa olur. Pupa mevsim başında meyve içinde, zarar periyodu sonunda toprakta veya ağaç üzerinde oluşur. Pupa süresi iklimle ilgili olarak 4-12 günden bir kaç aya kadar devam edebilir. Eğede 4-5; Marmara'da 3-4, Güney Anadolu'da 2-5, Karadeniz Bölgesinde 3-4 nesil vermektedir. Bir neslin gelişme süresi 30-40 gün kadardır.
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI:
Zeytin sineği larva döneminde ve meyve etinde zararlı olarak bulunur. Larva gelişme süresinde çekirdek etrafında galeriler açarak beslenir. Böylece.meyvelerin çürüyerek dökülmesine, zeytin yağı miktarının azalmasına kısmende yağda asit çoğalmasına neden olur. Bilhassa sofralık zeytinlerde zararı daha önem taşımaktadır.
Anonymous (1977)'e göre yurdumuzda bulunan 73467000 zeytin ağacından 178 bin ton yemeklik, 919 bin ton yağ zeytini olmak üzere 1097000 ton zeytin yağı elde edilmektedir.
Zarar oranı normal yıllarda% 15-30, salgın yıllarda % 60'a kadar ulaşmaktadır. Yılda % 30 kadar ürün kaybına sebep olduğu tahmin edilmektedir.
Akdeniz ülkelerinden Arjantin'e kadar yayılmış durumdadır. Ülkemizde Ege Marmara, Güney Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgesi zeytinliklerinde de yaygındır.
3. KONUKÇULARI:
Başta gelen konukçusu kültür zeytini adı verilen Oleae europaea L.'dir. Yabani zeytin (Oleae oleaster L.) ve Akça kesme (Phyllyrea sp.) dede zararlı olmaktadır.
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ:
Ülkemizde zeytin sineğinin çeşitli doğal düşmanları saptanmıştır. Ancak bunlar zararlıyı kontrol altına alacak yoğunlukta olmadığından herhangi bir uygulama yapılmamaktadır.
5. MÜCADELESİ:
5.1. Kültürel Önlemler
Pupaların imhası bakımından kış aylarında toprağın derince sürülmesi zarar periyodu boyunca 3-4 günde bir kurtlu zeytinlerin toplanarak zeytinlikten uzaklaştırılması öğütlenmektedir.
5.2. Kimyasal Mücadele
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti
Ergin çıkış zamanları iklim, toprak karakteri, çeşit v.b. etkenlere bağlı olarak değişmeler göstermektedir. Bölge farklılıkları dikkate alınarak sürvey yönetiminde belirtildiği şekilde ve meyvelerin yumurta koyma olgunluğuna geldiği dönemde vuruk sayımları yapılarak yeterli vuruk saptandığında ilaçlamaya geçilir. Ergin artışlarının tesbitinde içinde % 2 oranında diamonyum fosfat mahlülü bulunan Mc.Phail tuzakları kullanılır. Ancak eylül ayı ortalarından itibaren Mc.Phail tuzaklarının yanısıra sarı yapışkan vertikal tuzakların da devreye sokulması gereklidir.
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar
Kaplama metodunda yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler en uygun ilaçlama aleti olup, sıfır No. meme kullanılır.
Zehirli yem kısmi ilaçlamada düşük basınçlı ve içinde karıştırıcısı bulunan sırt pülverizatörleri kullanılmalı, 2-3 No. meme ile mahsulün iri damlalar halinde yaprak ve meyvelerde tutunması sağlanmalıdır.
ULV Bait - spray tekniğine göre havadan yapılacak ilaçlamalar da TC.ZHO tescili işaretli, 500 it. depo kapasiteli paper - pawne 235 TC - ZUY tescil işaretli 1500 it. depo kapasiteli Thrushocmmander 600 gibi ULV tekniğine göre ilaçlama yapılabilecek şeklide özel olarak hazırlanmış uçaklar kullanılır.
5.2.3. İlaçlama Tekniği
kaplama metodunun amacı meyve içindeki genç larvaların öldürülmesini hedef almaktadır. Bunun için ağaçlar içten dışa, dıştan içe olmak üzere tam bir kaplama sağlanmalı, bilhassa meyvelerin ıslanmasına dikkat edilmelidir.
Zehirli yem kısmi ilaçlama metodunda ise amaç erginleri belirli bir doğu yönlerinde l m2 lik alana 150 - 200 cc. gelecek şekilde atılır. Bu yöntemin etkili olması için, dış bulaşmaların olmayacağı bir zeytinlik seçilmeli ve ilaçlamalar her 10 günde bir tekrarlanarak hasada 20 gün kalıncaya kadar devanı edilmelidir, kurak ve yağışsız denemelerde ilaçlama aralığı ergin ve vuruk segmelerine dayanılarak uzatılabilir.
ULV Bait - Spray metodunda da erginlerin öldürülmesi esastır. Bu amaçla uçakla kaplama ilaçlama uygulanır. Yağ temin başarı oranını artırmada üzerinde hassasiyetle durulması gereken hususlar aşağıda verilmiştir.
Tuzaklara giren ergin sayımlarını muntazam aralıklarla (3-4 gün) yaparak ilaçlama zamanını iyi tesbit etmek.
Uçak firması ile gerekli anlaşmayı önceden yapmak ve ilaçlamaya karar verilince hemen başlamak.
İlaç ve cezbedici 4 ilaçlamaya yetecek miktarda önceden elde hazır bulundurmak.
Kalibrasyonun ilaçlamaya yakın günlerde ve tatbikata yapılacak ilaç cezbedici karışım ile yapılmasını sağlamak.
Uçağın hız gösterge saati ile ilaçlama süratini yerden kontorl etmek.
Mayi ilaç püskürtme sistemini yerde ve havada kontrol etmek.
Uçağın pülverizasyon basıncı kontrol edilerek değişik basınçlarda (P.S.İ.) meme vedi ortalamaları alınarak uygun meme verdisini veren basıncı saptamak.
Kullanılmayan meme yerlerini damlatma yapmayacak şekilde köretmek.
İlaçlama şiddeti, zerre dağıtımı ve birim yüzeye düşen damla adedini solventlere hassa kromemote kağıtları kullanılarak saptamak.
İlaçlama mahsulününün süzülerek uçak deposuna konulmasını sağlamak.

Kalibrasyonda saptanan değerlerin ilaçlama anında değişmemesi, verilerdeki küçük değişikliklerin ilaçlama normunda büyük farklılıklar doğuracağını pilota bildirmek.
İlaçlama sırasında meydan pilot ve firmacı tarafından iyi bir anlaşma sağlayarak ilaçlanmamış saha bırakılmamasını sağlamak gibi hususlara dikkat edilmelidir.
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6. l. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması
Değerlendirmeler öncerilen kaplama, zehirli yem kısmi ilaçlama ve ULV Baitspray metodları ile ayrı ayrı yapılır.
Kaplama metodunda uygulamanın değerlendirilmesi amacı ile ilaçlamadan 20 gün sonra ilaçlı ve kontrol zeytinliklerden ve değişik ağaçlardan 100- 120 adet yeni vuruklu meyve toplanır. Bunlar binoküler altında açılarak 1.2. dönem larvaların ölü, canlı toplamları 25 adet oluncaya kadar sayıma tabi tutulur. Aynı sayım kontrolde de uygulanır. Elde edilen yüzde canlı larva oranlarına göre değerlendirme yapılır.
Zehirli yem kısmi ilaçlama metodunu yerden uygulamanın değerlendirilmesi için programa alınan zeytinlik değişik karakter gösteren 4-5 üniteye ayrılır. Her ünitenin merkezinde o üniteyi temsil edebilecek 5-10 ağaç sayım için işaretlenir. Bu ağaçların her birinin dört yönünden 50'şer, toplam 200 meyve temiz ve vuruklu (tahribatlı) olarak sayılır ve vuruk adedi saptanır. Bu şekilde hareket edilerek birinci ilaçlamadan bir gün önce sayım, son ilaçlamadan 10 gün sonra ilaçlama sonrası sayım olmak üzere 2 sayım
yapılır. Aynı sayım kontrol zeytinliğinde de yapılır. Elde edilen vuruk adetleri arasındaki farka Abbott formülü uygulanarak etki oranı bulunur.
ULV Bait-Spray tekniğinde uygulamanın etki oranını saptamada yerden yapılan zehirli yem kısmi ilaçlama metodunda olduğu gibi hareket edilir. Burada birinci ilaçlamadan bir gün önce ilaçlama öncesi sayım ve son ilaçlamadan 10 gün sonra ilaçlama sonrası sayımları yapılarak vuruk önleme etkisi bulunur.



ZEYTİN SİNEĞİ (Bactrocera oleae (Gmel.)'NE
KARŞI HAVADAN ULV Bait - Spray UYGULAMA - ZİRAİ MÜCADELE EKNİK TALİMATI
Zeytin bütün Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi yurdumuzda da gerek yetiştiği alan ve gerekse milli ekonomimize sağladığı gelir bakımından çok önemli bir tarım ürünüdür. Zeytin Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri halkının en büyük uğraşılarından birisi olduğu kadar, geçim kaynağını da teşkil etmektedir. Ayrıca yeşil ve siyah salamura zeytin sofralarımızın en yaygın ve en çok kullanılan bir besin maddesidir. Türkiye'de 86 milyon zeytin ağacı mevcut olup, bu mevcudun en az 2/3'ü Ege Bölgesinde bulunmaktadır.
Bu zeytin zararlılarından en önemlisi olan zeytin sineği, zeytinin tanesinde ve yağında nicelik ve nitelik bakımından en çok zarar yapan bir zararlıdır. Bu zararlı yurdumuzun bütün zeytin alanlarında geniş çapta yayılmış olması ve her yıl salgın yapabilmesi bakımından daha da önem kazınmaktadır. Mahsûlün az olduğu yıllarda bir tek vu-ruksuz dane elde etmek imkansızdır. Hatta nisbi nemi yüksek sahil zeytinliklerinde bir dane üzerinde 7 adet vuruk görülebilmektedir. Mücadelesi yapılmadığı yer ve yıllarda % l OO'e varan bir tahribat çok büyük zararlara sebep olmakta ve bu yerlerde, 30 aside kadar zeytinyağı elde edilmektedir. Böyle yüksek asitli yağlar yemeklik özelliğini kaybederek düşük fiaüa satılmaktadır ve ancak sabun imalinde kullanılmaktadır.
Zeytin doğal olarak engebeli arazilerde yetişen bir bitkidir. Ayrıca yayılış alam bakımından çok geniş alanları kaplamaktadır. Bugün milyonlarca zeytin ağacının kısa bir zamanda yer aletleri ile zararlının yılda 4-5 nesil vermesi nedeniyle en az iki defa ilaçlanması yurdumuz koşularında bugün için olanaksızıdır.
Günümüzde uygulama zorluğu, su problemi, işçi sorunu ve mevcut Zirai Mücadele Aletlerinin miktar itibariyle istenilen düzeyde olmayışı gibi nedenlerle yer aletleri ile yapılan mücadeleleri oldukça sınırlı olmakta, mevcut ağaçların ise ancak çok az bir kısmı ilaçlanabilmektedir. Bütün bu zorlukları en düşük düzeye indiren, kısa zamanda geniş zeytinliklerin ilaçlanması olanağını veren ve diğer ilaçlamalara göre daha ekonomik olan havadan ULV Bait - Spray tekniği ile mücadele yöntemi yurdumuzda ilk defa zeytin sineğine karşı 1976 yılında Bornova Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü tarafından proje çalışmalarına bağlanmış ve 2 yıllık deneme çalışmalarının olumlu sonuçlarına göre uygulamaya verilmiştir.
İklimi uygun geçen Ege bölgesinde kışı pupa ve ergin halinde zeytinlik ve fundalıklarda, kabuklu bitlerin ve yaprak bitlerinin şekerli ve tatlı salgıları ve pislikleri ile meyve özü, bal gibi şekerli maddelerle karaağaç, çınar ve zeytin ağaçlan gibi çeşitli ağaçların akıntıları ve çiçek nektarları ile beslenerek geçirirler.
Zeytin sineği dişileri genellikle bölgemizde temmuz başlarında çiftleşir. Çiftleşmeden 2-3 gün sonra yumurtlama başlar. Öncelikle iri ve parlak zeytin meyvelerinin 1,5-2 mm, derinliğine iğ şeklindeki yumurtasını yumurta koyma borusu ile açtığı V şeklindeki yarığa bırakır. Bir dişi bir zeytin meyvesine ancak tek bir yumurta bırakabilir. Yoğunluğun yüksek olduğu yerlerde bir zeytin meyvesine farklı dişilerce 7-9 adet yumurta bırakabilir. Yumurta konan yer bir gün sonra koyu kahverengine dönüşür, buna vuruk denir, zeytin meyvesine konulan yumurta iki gün içinde açılır. Üç larva dönemini 20-25 günde tamamlayan larva zeytin etini iyice yer. Kendine bir oda hazırlar ve pupa olur. Pupa olmadan önce kendine bir çıkış deliği açar. Pupa devresi 4-5 gündür. Pupadan çıkan erginler yeniden döl vermeye devam ederler. Son nesil erginleri toprakta pupa olurlar.
Zeytin sineğine karşı havadan ULV Bait - Spray tekniği ile yapılacak ilaçlamalarda zararlının populasyon dağılımı ve yoğunluğu çok önemli bir rol oynar. ULV ilaçlamalarının hedefi ergin sineği mücadelesidir. Burada esas, sineğin vuruk yapmadan yani (ianeye yumurta bırakmadan öldürülmesidir. Bunu sağlamak için ilacın yanı sıra birde cezbedici kullanılma zorunluluğu vardır. Sinek ilaçla karıştırılan cezbedici tarafından ağaçlara çekilmekte, burada cezbedicinin proteininden beslenmek için yalandığı zaman, vücuduna öldürücü dozda ilacı da almaktadır. ULV Bait - Spray ilaçlamaları geniş alanlarda yapıldığı zaman daha etkili olmaktadır.
ULV ilaçlamalarının 2 ayrı çalışması vardır:
I- İlacın verilen dozda belli alana istenilen miktarda uçakla atılması, yani kalibrasyon çalışması,
II- İlaçlama alanının seçimi, tuzakların asılması, ilaçlama zamanının saptanması, ilaçlamasının başarı oranı ve maliyet hesaplaması çalışmaları.
I- Kalibrasyon çalışmaları ilaçlamadan 1-2 gün önce bu konuda uzman teknik elemanlar tarafından yapılmaktadır.
II- a) İlaçlama alanının seçimi : İlaçlama alanı olarak teknik yönden uçağın normal şartlarda uçabileceği çok engebeli olmayan ve yerleşim yerlerinin az bulunduğu yerler seçilmelidir. İlaçlama yapılacak alanlar toplu halde bulunmalı, birbirlerine bitişik olmalı, aralarında değişik kültür bitkisi yetiştirilmiş ekili arazi bulunmamalıdır.
b) Tuzakların asılması : ULV ilaçlamalarında en önemli hususlardan birisi tuzak aşılmasıdır. Bilindiği gibi, ilaçlama sineğin populasyon durumuna bağlıdır. Bunu saptamak için camdan yapılmış Mcphail sulu tuzaklar kullanılmaktadır. Bu tuzakların içine 250 - 300 cc. % 2'lik di amonyum fosfat eriyiği konulmaktadır. Tuzakların suyu sıcaklık ve neme göre haftada 1-2 kez değiştirilmelidir. Ayrıca, eylül başından itibaren san yapışkan vertikal tuzaklar da kullanılmalıdır.
Tuzaklar ilaçlama alanının büyüklüğüne göre o bölgeyi karakterize edebilecek yerlere aşılmalıdır. Tuzak asılan ağaçlar fazla kuraklık çekmeyen, tepeler veya çukurlarda olmamalıdır. 5 veya 10'luk gruplardaki her ağaca bir tuzak aşılmalıdır.
c) Tuzakların kontrolü : Tuzaklar başlangıçta haftada bir kere mevsim ilerledikçe haftada iki defa kontrol edilmelidir. Bu kontrollerde tuzağın içine düşen zeytin sineği erginleri elek yardımıyla toplanıp sayılmalıdır. Sayımlarda erkek, dişi ve toplam sinek adedi ayrı ayrı kaydedilmelidir.
d) Vuruk sayımı : ULV ilaçlamalarına karar vermede ikinci önemli konu zeytin sineğinin zeytin danesinde yapmış olduğu vuruk ( % ) ve bu vuruğun başlama tarihidir. Bu konunun saptanması için deneme alanında yine tuzakların asıldığı parsellerde tuzak ağaçlarının dışında her parselde en az 10 ağaç sayım ağacı olarak saptanmalıdır. Sayımlar her ağacın dört yönünden 200'er meyve kontrol edilerek bir parsel için 8.000 meyve gözden geçirilmelidir. Vuruk sayımları ilaçlamadan l gün önce ve ilaçlamadan sonra ilaçlama alanlarındaki tuzaklarda ergin artışının görüldüğü zamanda yapılmalıdır.
e) İlaçlama zamanının tesbiü : ULV ilaçlamalarının en zor olan bölümü budur. Çok geniş alanları kaplayan böyle bir ilaçlamaya kara vermek oldukça zor bir iştir. Öncelikle populasyon ve vuruk sayımlarının sağlıklı bir şekilde yapılması ve sayım bölgelerinin çok iyi seçilmesi en önemli rolü oynar. Bölgemiz koşullarında zeytin sineğinin zarar periyodu en az 4-5 ay devam etmektedir. Bu süre içinde böcek, yılın iklim koşullarına göre 4-5 döl verebilmektedir, bu kadar geniş populasyona sahip olan bu zararlıyı kontrol altında tutmak için 2-4 arasında ilaçlama gerekmektedir.
İlk ilaçlamaya karar vermek diğer ilaçlamalara göre oldukça kolaydır. İlk ilaçlamada amaç kışı ergin halde geçiren erginlerle topraktan çıkan ilk erginlerin populasyonlarının artmasına imkan vermeden ve daneye yumurta bırakmadan yok edilmesidir. İkinci ve sonraki ilaçlamalara ilaçlı parsellerdeki tuzaklarda önemli ergin artışları yanında yeni vurukların görünmesi dikkate alınarak karar verilmelidir.
f) Değerlendirme : Yapılan mücadelenin ne oranda etkili olduğu vuruklu meyvelere göre yapılır. Abbott formülü ile yapılan bu değerlendirmede 1.ci ilaçlamadan önceki vuruk sayımları ile son ilaçlamadan 7-10 gün sonra yapılan vuruk ( % ) sayımları arasındaki fark alınmalıdır.
g) İlacın yaprak, sürgün ve meyvelerde yapabileceği fitotoksite durumunu tesbit etmek için vuruk sayımlarının yapıldığı tarihlerde ilaç + cezbedici karışımlarına gözlemler yapılmalıdır. Ayrıca soruşturma ve gözlemlerle ilaçlama anında ve ilaçlamaları takip eden günlerde ilaçlamaların hayvanlara, kuşlara ve balıklara olan yan etkileri de araştırılmalıdır.
h) Maliyet hesaplaması: ULV tekniği ile yapılan ilaçlamalar yer aletleri ile yapılacak bir ilaçlamaya oranla ilaç, alet, işçi, zaman ve bunlara bağlı olarakda parasal yönden çok avantaj sağlamaktadır. Maliyet hesaplamalarında her ilaçlamanın maliyeti ayrı ayrı yapılmayıp, ilaçlamaların toplam maliyeti bulunmalı ve ağaç başına düşen ilaçlama masrafı ortaya çıkarılmalıdır.












EKLER
RESİMLER (ASETATA ÇEKİLMİŞ)
KİMYASAL MÜCADELEDE KULLANILACAK İLAÇ DOZLARI












İÇİNDEKİLER
I-ZEYTİN ÇİÇEK SAP SOKANI 1
(Calocoris trivialis Costa.} (Het.: Miridae )) 1
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 1
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI 1
3. KONUKÇULARI: 2
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 2
5. MÜCADELESİ: 2
5.1. Kimyasal Mücadele 2
5.1.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 2
5.1.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 2
5. l .3. İlaçlama Tekniği 3
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 3
II-ZEYTİN GÜVESİ 3
(Prays oleae Bern.) (Lepidoptera: Hyponpmeutidae)) 3
l. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 3
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 5
3. KONUKÇULARI: 5
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 5
5. MÜCADELESİ: 6
5.1. Kimyasal Mücadele 6
5.1.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 6
5.1.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 6
5. l .3. İlaçlama Tekniği 6
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 6
6.1. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması 6
III-ZEYTİN KABUKLU BİTİ 7
(Parlatoria oleae (Colv.) (Hom.: Diasçididae)) 7
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 7
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI 8
3. KONUKÇULARI 8
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ 8
5. MÜCADELESİ 9
5.1. Kültürel Önlemler 9
5.2. Kimyasal Mücadele 9
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 9
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 10
5.2.3. İlaçlama Tekniği 10
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ 10
IV-ZEYTİN KARA KOŞNİLİ 10
(Saissetia oleae Olivier (Homoptera: Coccidae)) 10
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 10
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 11
3. KONUKÇULARI: 12
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 12
5. MÜCADELESİ: 12
5.1. Kültürel Önlemler 12
5.2. Biyolojik Mücadele 12
5.3. Kimyasal Mücadele 12
5.3.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 12
5.3.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 13
5.3.3. İlaçlama Tekniği 13
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 13
6. l. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması 13
V-ZEYTİN KIRLANGIÇ BÖCEĞİ 14
(Agalmatium flavescens Oliv. (Hom.: Issidae)) 14
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 14
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 14
3. KONUKÇULARI: 15
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 15
5. MÜCADELESİ: 15
5.1. Kültürel Önlemler 15
5.2. Kimyasal Mücadele 15
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 15
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 15
5.2.3. İlaçlama Tekniği 15
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 15
6. l. Uygulamanın etki oranının saptanması 15
VI-ZEYTİN KURDU 16
(Coenorrhinus cribripennis Desb.) (Col.: Attelabidae)) 16
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 16
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 16
3. KONUKÇULARI: Ana konukçusu zeytindir. 17
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 17
5. MÜCADELESİ: 17
5.1. Kültürel Önlemler 17
5.2. Kimyasal Mücadele 18
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 18
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 18
5.2.3. İlaçlama Tekniği 18
VII-ZEYTİN PAMUKLU BİTİ 18
(Euphyllura olivina Costa.) (Homoptera: Psyllidae)) 18
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 18
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 19
3. KONUKÇULARI: Konukçusu yalnız Zeytin ağacıdır. 19
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 19
5. MÜCADELESİ: 19
5.1. Kültürel Önlemler 19
5.2. Kimyasal Mücadele 19
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 19
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 19
5.2.3. İlaçlama Tekniği 19
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 20
6.1. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması 20
VIII-ZEYTİN PAMUKLU KOŞNİLİ 20
(Philippia oleae Costa. (Hom.: Aphalaridae)) 20
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 20
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 21
3. KONUKÇULARI: 21
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 21
5. MÜCADELESİ: 21
5.1. Kültürel Önlemler 21
5.2. Kimyasal Mücadele 21
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 21
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 22
5.2.3. İlaçlama Tekniği 22
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 22
6.1. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması 22
IX-ZEYTİN SİNEĞİ 22
(Bactrocera oleae (Gmel.) (Dip.: Tephritidae)) 22
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI: 22
2. ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI: 23
3. KONUKÇULARI: 23
4. DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ: 24
5. MÜCADELESİ: 24
5.1. Kültürel Önlemler 24
5.2. Kimyasal Mücadele 24
5.2.1. İlaçlama Zamanının Tesbiti 24
5.2.2. Kullanılacak Alet ve Makinalar 24
5.2.3. İlaçlama Tekniği 25
6. UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ: 26
6. l. Uygulamanın Etki Oranının Saptanması 26
ZEYTİN SİNEĞİ (Bactrocera oleae (Gmel.)'NE 27
KARŞI HAVADAN ULV Bait - Spray UYGULAMA - ZİRAİ MÜCADELE EKNİK TALİMATI 27
EKLER 31
RESİMLER (ASETATA ÇEKİLMİŞ) 31
KİMYASAL MÜCADELEDE KULLANILACAK İLAÇ DOZLARI 31

Hiç yorum yok: